Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan:

 

 

Bankalarca Karşılık Ayrılacak Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik

 

 

(30.06.2001 tarih ve 24448 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

 

Amaç

Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı, bankaların kredileri ile diğer alacaklarının niteliklerine göre sınıflandırılması ve bunlar için ayrılacak karşılıklara ilişkin esas ve usullerin belirlenmesidir.


Hukuki Dayanak

Madde 2- Bu Yönetmelik 4389 sayılı Bankalar Kanununun 3 üncü maddesinin (11) numaralı ve 11 inci maddesinin (12) numaralı fıkrası hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.

 

Tanımlar

Madde 3- Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;

 

Krediler ve diğer alacaklar: bankalarca kullandırılan ve mali tabloların aktifinde kredi hesapları altında izlenen nakdi kredileri, aktifte izlendikleri hesaba bakılmaksızın bankacılıkla ilgili mevzuat çerçevesinde nakdi kredi sayılan alacakları, tazmin edilen veya nakde dönüşmüş gayrinakdi kredi bedellerini, bunlar dışında kalan diğer tüm alacakları ve nazım hesaplarda izlenen gayrinakdi kredileri,

 

Karşılıklar: Krediler ile diğer alacaklardan doğmuş veya doğması beklenen ancak miktarı kesin olarak belli olmayan zararların karşılanması amacıyla mali tablolarda hesaben ayrılarak gider yazılan tutarları,

 

Teminat: Borcun geri ödenememesi riskine karşılık banka alacağının tamamen veya kısmen güvence altına alınmasını sağlayan her türlü varlık, garanti ve kefaletler ile sözleşmeden doğan hakları,

 

ifade eder.

 

Kredilerin ve Diğer Alacakların Sınıflandırılması

Madde 4- 1. Bankalar, yurtdışı şubeleri dahil, kredilerini ve diğer alacaklarını tahsil kabiliyetine ve borçluların kredi değerliliğine göre bu Yönetmelikte yeralan kriter ve açıklamaları dikkate almak suretiyle, aşağıda belirtilen gruplar itibariyle sınıflandırarak izlemek zorundadırlar:

           

a) Standart Nitelikli Krediler ve Diğer Alacaklar  - Birinci Grup

 

            Bu grupta,

 

1- Kredilendirilebilir nitelikte finansman yapısına sahip gerçek ve tüzel kişilere kullandırılan,

 

2- Anapara ve faiz ödemeleri, borçlusunun ödeme gücüne ve nakit akımına göre yapılandırılan,

3- Ödemeleri süresinde yapılan, gelecekte de geri ödeme sorunları beklenmeyen, tamamen tahsil edilebilecek nitelikte olan,

 

4- Borçlusunun kredi değerliliğinde zayıflama tespit edilmemiş olan ve zafiyet belirtisi bulunmayan,

 

krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır.

 

b) Yakın İzlemedeki Krediler ve Diğer Alacaklar - İkinci Grup

 

Bu grupta;

 

            1- Kredilendirilebilir nitelikte finansman yapısına sahip gerçek ve tüzel kişilere kullandırılmış olan ve anapara veya faiz ödemelerinde halihazırda herhangi bir sorun bulunmayan, ancak, borçlunun ödeme gücünde veya nakit akımında olumsuz gelişmeler gözlenmesi ya da bunun gerçekleşeceğinin tahmin edilmesi veya krediyi kullananın önemli ölçüde finansal risk taşıması gibi nedenlerle yakından izlenmesi gereken veya,

 

2- Anapara veya faiz ödemelerinin kredi sözleşmesinde yeralan şartlara uygun olarak yapılmasında sorunlar doğması muhtemel olan ve bu sorunların giderilmemesi durumunda borcun tamamının veya bir kısmının geri ödenmeme riski bulunan veya,

 

3- Geri ödenmesi kuvvetle muhtemel bulunmakla beraber, mazur görülecek çeşitli nedenlerle anapara veya faiz ödemelerinin tahsili, vadelerinden veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren 90 günü geçmeyen şekilde geciken veya,

 

4- Borçlusunun kredi değerliliği zayıflamamış olmakla birlikte düzensiz ve kontrolü güç bir nakit akımı yapısına sahip olması nedeniyle zafiyete uğrama ihtimali yüksek olan,

 

krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır.

 

c) Tahsil İmkanı Sınırlı Krediler ve Diğer Alacaklar - Üçüncü Grup

 

Bu grupta;

 

1- Borçlusunun özkaynaklarının veya verdiği teminatların borcun vadesinde ödenmesini karşılamada yetersiz bulunması nedeniyle tamamının tahsil imkanı sınırlı olan ve gözlenen sorunların düzeltilmemesi durumunda zarara yol açması muhtemel olan veya,

 

2- Borçlusunun kredi değerliliği zayıflamış olan ve kredinin zafiyete uğramış olduğu kabul edilen veya,

 

3- Anaparanın, faizin veya her ikisinin tahsili vadesinden veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren 90 günden fazla geciken ancak 180 günü geçmeyen veya,

 

4- Borçlusunun işletme sermayesi finansmanında veya ilave likidite yaratmada sıkıntılar yaşaması gibi nedenlerle anaparanın veya faizin veya her ikisinin bankaca tahsilinin vadesinden veya ödenmesi gereken tarihten itibaren 90 günden fazla gecikeceğine kanaat getirilen,

 

krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır.

 

d) Tahsili Şüpheli Krediler ve Diğer Alacaklar - Dördüncü Grup

 

Bu grupta;

 

1- Mevcut koşullarda geri ödenmesi veya tasfiyesi muhtemel görünmeyen veya,

 

2-Vadesi gelen veya ödenmesi gereken kredi tutarlarının tamamının kredi sözleşmesinde yer alan hususlar çerçevesinde banka tarafından tahsilinin sağlanamayacağı kuvvetle muhtemel olan veya,

 

3- Borçlusunun kredi değerliliğinin önemli ölçüde zayıfladığı ve zafiyete uğradığı kabul edilen, ancak birleşme, yeni finansman bulma imkanı veya sermaye artırımı gibi olanakların borçlunun kredi değerliliğine ve kredinin tahsil kabiliyetine yapması beklenen katkı nedeniyle henüz tam anlamıyla zarar niteliği taşımadığı düşünülen veya,

 

4- Anapara veya faizin ya da her ikisinin vadesinden veya ödenmesi gereken tarihten itibaren tahsilinin gecikmesi 180 günü geçen, ancak 1 yılı geçmeyen,

 

krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır.

 

e) Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar  - Beşinci Grup

 

Bu grupta;

 

1- Tahsilinin mümkün olmadığına kanaat getirilen veya,

 

2- Ana paranın veya faizin veya her ikisinin vadesinden veya ödenmesi gereken tarihten itibaren tahsili 1 yıldan fazla gecikmiş olan veya,

 

3- Üçüncü ve Dördüncü Gruplarda belirtilen özellikleri taşımakla birlikte, vadesi gelen ve ödenmesi gereken alacak tutarlarının tamamının 1 yılı aşacak bir sürede tahsilinin sağlanamayacağının kuvvetle muhtemel olması nedeniyle zafiyete uğramış olduğuna ve borçlusunun kredi değerliliğini tam anlamıyla yitirdiğine banka tarafından kanaat getirilen,

 

krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır.

 

2. a) Bu Yönetmelikte belirtilen sınıflandırma sistemi bakımından fiilen gerçekleştiği kabul edilen temel kriter, krediler ve diğer alacakların tahsillerinin, gruplara ilişkin tanım ve açıklamalarda belirtilen süreler kadar gecikmesidir. Bunun yanısıra, bankalarca, kredinin özelliklerine uygun olarak (1) numaralı fıkrada belirtildiği şekilde sınıflandırılması için söz konusu gruplara ilişkin tanım ve açıklamalarda belirtilen diğer hususların gerçekleştiğinin ya da gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunun ve borçlunun kredi değerliliğinin zayıfladığının, kredinin zafiyete uğramış olduğunun veya tahsil edilemeyeceğinin tespit edilmesi veya bu konuda kesin bir kanaata sahip olunması gerekir.

 

b) Krediler ve diğer alacaklara ilişkin ödemelerin tahsilindeki gecikme ilgili gruplarda belirtilen süreleri geçmemiş olsa dahi, bankalar, bu Yönetmelikte belirtilen kriterleri ve risk yönetim ilkelerini dikkate almak suretiyle, kredilerini ve diğer alacaklarını Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Grup içinde sınıflandırabilir.

 

Donuk Alacaklar

Madde 5- 1. Bu Yönetmeliğe göre, Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Gruplarda sınıflandırılan ve ana paranın veya faizin vadesinden veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren tahsilinin 90 günden fazla gecikmiş olduğu tüm alacaklar, tahakkuk ettirilen faizlerin ve borçlu üzerindeki faiz benzeri yüklerin ana paraya ilave edilip edilmediğine veya yeniden finanse edilip edilmediğine bakılmaksızın, bu Yönetmeliğin  uygulanmasında donuk alacak olarak kabul edilir.

 

2. Kredi müşterisinin aynı banka tarafından verilmiş birden çok kredisinin mevcut bulunması ve bu kredilerden herhangi birinin yapılan sınıflandırma gereği donuk alacak olarak kabul edilmesi durumunda, söz konusu kredi müşterisinin bankaya olan tüm borçları donuk alacak olarak aynı grupta sınıflandırılır. Donuk alacak haline gelen ilk kredinin tamamen geri ödenmesi durumunda, kredi müşterisinin diğer kredileri bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesi çerçevesinde değerlendirilerek yeniden sınıflandırılabilir. 

 

3. Borçlu cari hesap şeklinde kullandırılan ve herhangi bir vade kaydı bulunmayan nakdi kredilerde; dönem faizleri ile fer’ilerinin 90 günden daha fazla sürede ödenmeyerek ana paraya ilave edilmesi, borcun, hesabın katedilmesini izleyen 90 günden fazla sürede ödenmemesi, bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesi hükmüne uygun olmayan bir şekilde kredi borçlusuna bir başka kredi açılarak tahsili gecikmiş olan faizlerin ve ana paranın finanse edilmesi veya hesap limitinin 90 günden daha fazla sürekli olarak aşılması durumunda alacak, donuk alacak kabul edilerek ilgili grupta tasnif edilir.

 

Krediler ve Diğer Alacakların Sınıflandırılmasına Yönelik İlave Açıklamalar

Madde 6- 1. a) Bankaların, kredilerinin ve diğer alacaklarının niteliklerini değerlendirerek bu konuda kesin kanıya varabilmeleri hususunda kullanmaları gereken yöntem ve kriterler, banka yönetimlerinin mevzuata, bankacılık ilke ve teamüllerine ve banka yapılarına uygun olarak belirlediği kredilendirme politikaları ve kuralları ile risk izleme süreçlerinde yer alan yazılı ve yazılı olmayan araç ve kriterlerdir.

 

b) Bankaların, kredilerini ve diğer alacaklarını tahsil kabiliyetlerine ve borçluların kredi değerliliklerine göre sınıflandırabilmelerini teminen;

 

Kredi Değerliliğinin Zayıflaması: Borçlunun, varlıklarının yükümlülüklerini vadesinde ve tam olarak karşılamada yetersiz hale gelmesi, finansal kaldıraç oranının bankaca kredi değerlendirilmesinde kullanılan standart kriterlere göre kabul edilebilir seviyede olmaması, borç ödeme gücünden önemli ölçüde yoksun hale gelmesi, işletme sermayesinin ve/veya özkaynaklarının kredinin tahsil kabiliyetini zaafa uğratacak ölçüde yetersiz kalması durumlarından herhangi birinin varlığını,

 

Kredinin Zafiyete Uğraması: Yapılan değerlendirmelerde cari şartlar ve olayların  esas alınması kaydıyla, kredi sözleşmesinde yer alan bağlayıcı şartlar çerçevesinde vadesi gelen kredi tutarının banka tarafından tahsilinin sağlanamayacağının kuvvetle muhtemel olması durumunu,

 

Kredinin Kayıtlı Değeri: Kredinin, bankanın muhasebe defterlerinde görünen ve özel karşılık düşülmeden önceki hesap değerini,

ifade eder.

 

2. a) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında kredi değerliliğinin zayıflamış olup olmadığı, kredi riskini etkileyen tüm şahsi, finansal ve ekonomik faktörlerin, finansal, sektörel ve firma değeri ile ölçeğine ve firma yönetiminin niteliğine ilişkin analizleri içeren yöntemlerin kullanılarak, sürekli değerlendirilmesi suretiyle belirlenir.

 

b) Bankalarca krediler ve diğer alacakları bakımından gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel bir durumun tespiti, makul ve desteklenebilir varsayımlar ve hesaplamalar kullanılarak yapılacak tahminlere dayandırılmalıdır. Bir kredinin zafiyete uğrama düzeyinin ölçülmesi, bankanın bu şekilde tahminde bulunmasını ve durumu bir bütün olarak değerlendirerek karar vermesini gerektirir. Bankalar, kredilerinin ve diğer alacaklarının niteliklerinin belirlenmesinde ve bunların tasnif edilmesinde belirlenen diğer kriterlere ilave olarak, kredinin zafiyete uğramış olup olmadığının tespiti için;

 

(ba) Geleceğe ilişkin tahmini nakit akımlarının bugünkü değerinin, faizin fer’ileri dikkate alınmak suretiyle kredinin içsel getirisini ifade eden etkin faiz haddi ile iskonto edilerek,

 

(bb) Kredinin değerinin gözlenebilir piyasa fiyatına/rayicine göre,

 

(bc) Teminata dayalı kredilendirmelerde veya kredinin geri ödemesinin ya da tasfiyesinin tamamen teminatın nakde çevrilmesine bağlı olduğu durumlarda, nakde çevrilme kuvvetle muhtemel ise kredinin zafiyete uğramış olup olmadığının teminatın rayiç değerine göre,

ölçülmesi yöntemlerinden birini kullanabilirler.

 

Verilen krediyle ilgili olarak geleceğe ilişkin tahmini nakit akımlarının bugünkü değeri veya kredinin gözlenebilir piyasa fiyatı/rayici veya kredinin teminatının rayiç değeri, söz konusu kredinin kayıtlı değerinin altında ise banka, kredinin, tahsilinin sağlanamayacağının kuvvetle muhtemel olması nedeniyle zafiyete uğradığına kanaat getirerek, diğer faktörleri de dikkate almak suretiyle, krediyi ilgili grup altında sınıflandırır.

 

c) Kredi zafiyetinin ölçülmesinde, kredinin kayıtlı değerine, tahakkuku ve reeskontu yapılan faizler, ertelenen komisyonlar, diğer yükler ile kredinin tutarını etkileyen tüm gelir ve gider unsurları dahil edilir.

 

d) Nakit akımlarına ilişkin bankanın elde ettiği fiili sonuçlar söz konusu ölçümlemede esas alınan tahminlerden farklı olabilir. Geleceğe ilişkin tahmini nakit akımı ile gerçekleşen fiili nakit akımı arasında önemli farklar gözlenirse, ölçüm işlemi yeniden yapılır. Banka, tahmini nakit akımının miktarını ve zamanlamasını, münferit krediler bazında en iyi şekilde ortaya koyacak bir değerlendirme yapmalıdır. Bu değerlendirmede, kredi borçlusunun kredi değerliliğinin saptanmasında ve derecelendirilmesinde kullanılacak veriler esas alınır. Bununla beraber, küçük bakiyeli ve aynı ortak özelliğe sahip büyük gruplar oluşturan tüketici kredileri, kredi kartları alacakları, ipotekli ev kredileri gibi zafiyete uğramış bazı bireysel kredilerin risk özelliklerinin, zafiyete uğramış diğer kredilerin risk özellikleri ile benzerlik taşıması durumunda, banka zafiyete uğrama durumunu ölçmek için ortalama tahsil süresi, ortalama tahsil miktarı ve fiili faiz oranları gibi istatistikleri kullanabilir ve bu kredileri birlikte ve bir bütün olarak değerlendirebilir.

Bankalarca Ayrılacak Özel ve Genel Karşılıkların Oranları

Madde 7- 1. Özel Karşılık: Bu Yönetmelikte belirtilen hususlar dikkate alınarak, kredi ve alacağın;

 

Üçüncü Gruba alındığı tarihten itibaren en az yüzde yirmisi,

 

Dördüncü Gruba alındığı tarihten itibaren en az yüzde ellisi,

 

Beşinci Gruba alındığı tarihten itibaren yüzde yüzü,

 

oranında özel karşılık ayrılır.

 

2. a) Genel Karşılık: Bankalar, standart nitelikli nakdi kredileri ve yakın izlemedeki nakdi kredileri toplamının binde beşi ve teminat mektupları, aval ve kefaletleri ile diğer gayrinakdi kredileri toplamının binde biri oranında genel karşılık ayırmak zorundadır. Bu hükmün uygulanmasında standart nitelikli nakdi krediler ve yakın izlemedeki nakdi krediler, “Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabı”, “Tahsili Şüpheli Ücret, Komisyon ve Diğer Alacaklar Hesabı” ve “Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar Hesabı” dışındaki kredi hesaplarında izlenen nakdi kredileri ve aktifte izlendikleri hesaba bakılmaksızın bankacılık  mevzuatı çerçevesinde nakdi kredi sayılan alacakları kapsar.

 

b) Bu fıkra uygulamasında;

 

Hazine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca veya bunların kefaletiyle çıkarılan bono ve tahviller,

 

OECD ülkelerinin merkezi yönetimleri ve merkez bankalarına açılacak krediler,

 

OECD ülkeleri merkezi yönetimleri ile merkez bankalarınca ya da bunların kefaletiyle ihraç edilen menkul kıymetler veya bunlarca verilen diğer garantiler karşılığında kullandırılacak krediler,

 

Avrupa Merkez Bankasına açılacak krediler ile bu Bankaca ihraç edilen menkul kıymetler veya verilen diğer garantiler karşılığında kullandırılacak krediler,

 

Hazineye doğrudan kullandırılan krediler ile Hazine garantisi ile kullandırılan krediler,

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile ya da bu Banka nezdindeki piyasalarda yapılan işlemler,

           

Teminat, rehin veya belirli bir gerçek ya da tüzel kişiye veya risk grubuna kullandırılmak amacıyla verilenler hariç olmak üzere, bankaların birbirlerine verdikleri, vadesiz ve temdite konu olmamış bir aya kadar vadeli krediler,           

           

Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş.’ne kullandırılan krediler,

 

Nakit ve mevduat karşılığı kullandırılan krediler,

           

Devlet tahvili ve hazine bonosu karşılığı kullandırılan krediler,

 

genel karşılık hesaplamasında dikkate alınmaz.

 

Bu itibarla, söz konusu varlıkları aktiflerinde bulunduran bankalar, bu aktifleri Yönetmelikte öngörülen şekilde sınıflandıracak ancak, genel karşılıkların hesaplanmasında dikkate almayacaklardır.

 

c) Genel karşılığa tabi gayrinakdi krediler; Teminat mektupları, kabul kredileri, akreditif taahhütleri, cirolar gibi bankayı bir şartın ifa edilememesinden dolayı ileride doğabilecek bir borç yükümlülüğü altına sokarken, aynı zamanda da diğer şahıslardan alacaklı duruma getiren her türlü cayılamaz gayrinakdi kredilerdir.

 

d) Aylık olarak, her ayın son günü itibariyle hesaplanan genel karşılık miktarları gider yazılarak pasifte “Genel Kredi Karşılıkları Hesabı”nda muhasebeleştirilir.

 

Teminatlar

Madde 8- 1. Bankalar, kredilerine ve diğer alacaklarına ilişkin teminatları aşağıda belirtilen teminat grupları itibariyle sınıflandırarak takip etmek zorundadır. Teminat tutarı sadece özel karşılık tutarının hesaplanmasında, alacak tutarından yapılacak indirim olarak dikkate alınır.

 

a) Birinci Grup Teminatlar:

 

Nakit ve mevduat,

 

Hazine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca veya bunların kefaletiyle ihraç edilen bono ve tahviller,

 

OECD ülkeleri merkezi yönetimleri ile merkez bankalarınca ya da bunların kefaletiyle ihraç edilen menkul kıymetler,

 

Avrupa Merkez Bankasınca ya da bu Bankanın kefaletiyle ihraç edilecek menkul kıymetler,

 

b) İkinci Grup Teminatlar:

 

Altın ve diğer kıymetli madenler,

 

Borsaya kote edilmiş hisse senetleri,

 

Varlığa dayalı menkul kıymetler,

 

Özel sektör tahvilleri,

 

Türkiye’de faaliyette bulunan bankaların kendi kredi sınırları dahilinde verecekleri kefaletler ve teminat mektupları,

 

OECD ülkelerinde faaliyet gösteren bankaların garantileri,

 

OECD ülkeleri merkezi yönetimleri ile merkez bankalarının kefaletleri,

 

Avrupa Merkez Bankasınca verilecek garanti ve kefaletler,

 

Kredi riskine karşı koruma sağlayan kredi türev anlaşmaları,

 

Firmaların kamu kurumları nezdindeki doğmuş istihkak alacaklarının temliki veya rehni,

 

Paraya tahvili kolay menkul kıymetler ile emtiayı temsil eden kıymetli evrak, piyasa değerini aşmayan tutarda rehinli her türlü emtia ile menkuller,

 

Ekspertiz kıymeti yeterli olmak kaydıyla, tapulu gayrimenkullerin ipotekleri ile tahsisli araziler üzerine yapılan gayrimenkullerin ipotekleri,

 

Müşterilerden alınan gerçek kambiyo senetleri,

 

c) Üçüncü Grup Teminatlar:

 

Ticari işletme rehni,

 

İhracat vesaiki,

 

Taşıt rehni,

 

Uçak veya gemi ipoteği.

 

Kredibilitesi yüksek gerçek ve tüzel kişilerin kefaletleri,

 

Müşterilerden alınan diğer senetler,

 

d) Dördüncü Grup Teminatlar :

 

İlk üç grup dışında kalan teminat türleri.

 

2. a) Özel karşılıkların hesaplanmasında, teminatların değerlenmiş tutarları, Üçüncü,  Dördüncü ve Beşinci Grupta izlenen donuk alacak tutarından, aşağıda belirtilen dikkate alınma oranları vasıtasıyla tespit edilen miktarda indirilerek, özel karşılığa tabi alacak tutarı belirlenir. Özel karşılığa tabi alacak tutarının belirlenmesi işlemi, her bir borçlu için bankanın münferit alacağı ve o borçlunun teminatlarının değerlenmiş tutarları esas alınarak yapılır.

           

Birinci grup teminatların dikkate alınma oranı     : % 100

 

İkinci grup teminatların dikkate alınma oranı                 : % 75

 

Üçüncü grup teminatların dikkate alınma oranı     : % 50

 

Dördüncü grup teminatların dikkate alınma oranı     : % 25

 

b) Özel karşılıkların hesaplanmasında dikkate alınacak değerlenmiş teminat tutarı donuk alacak miktarını aşamaz. Değerlenmiş teminat tutarının donuk alacak tutarını aşması durumunda, bunun sadece donuk alacak tutarına karşılık gelen kısmına yukarıda belirtilen dikkate alınma oranlarının uygulanması sonucu bulunacak tutar, indirilecek tutar olarak dikkate alınır.

 

3. a) Bir donuk alacak tutarı birden fazla grupta izlenen türde teminatla teminatlandırılmış ise özel karşılığa tabi olan alacak tutarının belirlenmesinde dikkate alınacak teminatların hesaplanmasına, grup sıralamasına göre en likit kabul edilen birinci gruptan başlanır.

 

b) Birden fazla türde teminata sahip, donuk alacak niteliğini haiz bir kredi için ayrılacak özel karşılığın hesaplanmasında, öncelikle her bir teminat türünün ayrı ayrı değerlenmiş tutarlarının, donuk alacak tutarını aşıp aşmadığı kontrol edilir. Hesaplamada birinci olarak ele alınan teminat türünün değerlenmiş tutarının, en fazla, donuk alacak tutarına eşit olan kısmı, bu teminata ait dikkate alınma oranı ile çarpılarak donuk alacak için özel karşılığın uygulanmayacağı kısım bulunur. İkinci teminat türü ve varsa üçüncü teminat türü için de aynı işlem ayrı ayrı ve sırasıyla tekrarlanır. Bu işlemlerin sonucunda, donuk alacağa ilişkin olarak özel karşılık uygulanacak bir tutar kalırsa, bu artan tutar üzerinden özel karşılık ayrılır.

 

4. Banka tarafından, teminat tutarı dikkate alınmaksızın donuk alacağın sınıflandırıldığı grup için geçerli olan özel karşılık oranlarından az olmamak kaydıyla, söz konusu donuk alacak tutarının tamamına kadar özel karşılık ayrılabilir.

 

5. a) Teminatların değerlemesi ve muhasebeleştirilmesi, Bankalar Kanununa göre uygulamaya konulan “Bankalarca Uygulanacak Muhasebe Standartları, Tek Düzen Hesap Planı ve İzahnamesi”nde yer alan varlıkların değerlemesine ilişkin usul ve esaslara göre yapılır.

 

b) Teminatın değerlenmiş tutarı belirlendikten sonra, bu tutarın bankanın tamamen tasarrufunda olan ve banka tarafından nakde dönüştürülebilecek kısmı, özel karşılığa tabi olan alacak tutarının belirlenmesinde dikkate alınır. Teminat üzerinde banka dışında bir başka tarafın hakkı veya tasarrufu mevcut ise bankanın tasarrufunda bulunmayan tutar, özel karşılığa tabi olan alacak tutarının belirlenmesinde dikkate alınmaz.

 

c) Üçüncü grup teminatlar arasında yer alan kredibilitesi yüksek gerçek ve tüzel kişilerin kefaletlerinin teminat olarak değerlenmesi, söz konusu kefillerin ya da garantörlerin mali ve ekonomik gücünün parasal olarak ölçülmesi suretiyle yapılır. Bu tür bir teminatın değerlemesinde kişilerin vermiş oldukları kefaletlerin tutarı ya da yükümlü oldukları tutarlar yerine bu kişilerin yükümlülüklerini ödeme güçleri dikkate alınır.

 

d) Teminat olarak verilen senetlerin değerlemesi yapılırken senet borçlularının kredi değerlilikleri ve ödeme güçleri de, bu senetlerin rayiç değerlerinin belirlenmesinde dikkate alınır.

 

Kredilerin ve Diğer Alacakların Yenilenmesi, Yeniden Finanse Edilerek Yapılandırılması ve Yeni Bir İtfa Planına Bağlanmasına İlişkin Usul ve Esaslar

Madde 9- 1. a) Bu Yönetmelikte belirtilen sınıflandırma esasları kapsamında kredilere ve diğer alacaklara ilişkin olarak bankaya olan ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin geçici likidite sıkıntısından kaynaklanmış olması halinde, borçluya likidite gücü kazandırmak ve banka alacağının tahsilini sağlamak amacıyla alacağın, gerektiğinde ilave kredi de açılarak bu maddede belirlenen esas ve usullere uyulmak kaydıyla yenilenmesi, yeniden finanse edilerek yapılandırılması ya da yeni bir itfa planına bağlanması mümkündür.

 

b) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında, geçici likidite sıkıntısı, yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak ödeyebilecek bir solvabiliteye sahip olan bir kredi borçlusunun normal faaliyetlerden kaynaklanan fon giriş ve çıkışlarının, satış gelirlerinin veya faaliyet gelirlerinin beklenmedik ve geçici bir nedene bağlı olarak dalgalanmasından ve harcamaların içinde bulunulan ortama göre iyi bir şekilde planlanarak yapılandırılamamış olmasından dolayı düzensiz hale gelmesinden kaynaklanan yönetilebilir bir nakit açığını ifade eder.

 

c) Solvabilitesi olmayan bir kredi borçlusu ile bir itfa planı veya yeniden ödeme anlaşması yapılması durumunda, bu anlaşma kapsamındaki krediler bu madde hükmünden yararlandırılmaz.

 

2. a) Bu maddenin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde belirtildiği şekilde, borçluya likidite gücü kazandırmak ve banka alacağının tahsilini sağlamak amacıyla söz konusu alacak, gerektiğinde bu alacağın yüzde yirmibeşine kadar ilave kredi de açılmak suretiyle, bu Yönetmelik hükümleri dahilinde bir defaya mahsus olmak üzere yenilenebilir, yeniden finanse edilerek yapılandırılabilir ya da yeni bir itfa planına bağlanabilir.

 

b) Kredinin ve alacağın bu madde hükmünden yararlandırılabilmesi için, yenilemeye, yapılandırmaya ya da itfaya konu alacağın, bu Yönetmelikte belirtilen teminatlarla teçhiz edilmesi ve değerlenmiş teminat tutarının bu alacağın tamamını karşılayacak düzeyde olması gereklidir. Şu kadar ki, bankaya olan borcu yenilenen, yeniden yapılandırılarak ödeme planına ya da itfa planına bağlanan bir kişinin bankaya vermiş olduğu kredi teminatlarının değerlenmiş tutarı, söz konusu alacağın defter değerinin altında olamaz. Teminatların, alacağın tamamını karşılayacak düzeyde olup olmadığı belirlenirken, öncelikle bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtilen usul ve esaslara göre değerlenmiş teminat tutarı dikkate alınır. Söz konusu teminatların değerlenmiş tutarları alacağın tamamını karşılayacak düzeyde olmakla birlikte değerlemenin yapıldığı tarihten sonra bu teminatların değerlerini düşürecek bir gelişme olmuş ise banka tarafından kredi borçlusundan ilave teminat alınır.

 

c) Kredinin yapılandırılması çerçevesinde hazırlanan yeniden ödeme planı ya da yeni itfa planının 90 günü geçmeyecek eşit taksitlerle ya da bu şekilde belirlenen taksit tutarının yüzde elli fazlasına veya eksiğine karşılık gelen sınırlar içinde kalmak kaydıyla artan veya azalan oranlı ve azami 5 yıl vadeli olarak yapılması zorunludur.

 

3. a) Bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak yenilenen veya yeniden yapılandırılarak ödeme planına ya da yeni bir itfa planına bağlanan krediler, o tarihe  kadar sınıflandırılarak izlendikleri Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Grup krediler ve diğer alacaklar içinde 6 aylık süreyle takip edilmeye devam olunur. Bu süre içinde söz konusu alacaklar için, izlendikleri gruba uygulanan özel karşılık oranlarının uygulamasına devam edilir. Borçlu tarafından şartlara uyulması ve ödemelerin aksatılmaması kaydıyla, söz konusu alacak tutarı 6 aylık sürenin sonunda “Yenilenen ve İtfa Planına Bağlanan Krediler Hesabı”na aktarılır. Bankalar, anılan hesaba intikal eden alacakları, bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde belirtilen sınıflandırma çerçevesinde niteliklerini yeniden değerlendirmek suretiyle Birinci veya İkinci Grup altında yeniden sınıflandırabilirler.

 

b) Yeniden ödeme planına ya da yeni bir itfa planına konu edilen alacak tutarına ilişkin taksidin 6 aylık süre içinde ödenmemesi durumunda, söz konusu kredi veya diğer alacak, yenilenmeden önceki vadesinden itibaren geçen süre dikkate alınarak bir alt gruba aktarılır ve buna göre karşılık ayırılır.

 

Değerleme, Muhasebeleştirme ve Raporlama Esas ve Usulleri

Madde 10- 1. a) Bu Yönetmelikte belirtilen gruplarda sınıflandırılan krediler ve diğer alacakların değerlemesi ve muhasebeleştirilmesi ile ayrılan karşılıkların muhasebeleştirilmesi ve bunlara ilişkin hesapların bankaların mali tablolarında gösterilmesi, Bankalar Kanununa göre uygulamaya konulan “Bankalarca Uygulanacak Muhasebe Standartları, Tek Düzen Hesap Planı ve İzahnamesi”nde yer alan esas ve usullere göre yapılır.

 

b) Bankalar kredileri ve diğer alacaklarını, Yönetmeliğin 4 üncü  maddesinde belirtilen sınıflandırma şekline uygun olarak servis kayıtlarına almak, gruplandırmak, izlemek ve değerlendirmek zorundadır. “Standart Nitelikli Krediler ve Diğer Alacaklar -Birinci Grup ” ile “Yakın İzlemedeki Krediler ve Diğer Alacaklar - İkinci Grup” altında izlenecek krediler ve diğer alacakların, ana muhasebe hesapları ile uyumunun sağlanabilmesi için, formatı “Bankalarca Uygulanacak Muhasebe Standartları, Tek Düzen Hesap Planı ve İzahnamesi”nde yer alan “Birinci ve İkinci Grup Krediler ve Diğer Alacaklara İlişkin Bilgiler” tablosunda verilen yardımcı defter bazında detaylandırılarak izlenmesi gereklidir.

 

c) Bankalar sınıflandırdıkları, “Tahsil İmkanı Sınırlı Krediler ve Diğer Alacaklar” ile “Tahsili Şüpheli Krediler”i, “Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabı”na, “Tahsili Şüpheli Diğer Alacaklar”ı, “Tahsili Şüpheli Ücret, Komisyon ve Diğer Alacaklar Hesabı”na, “Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar”ı, “Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar Hesabı”na aktarmak zorundadır.

 

d) “Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabı”na aktarma zorunluluğu, gayrinakdi kredilerin tahsil edilmeyen; nakit krediye dönüşmüş ya da tazmin edilmiş bedelleri için de geçerlidir. Üçüncü, Dördüncü veya Beşinci Grup krediler ve diğer alacaklar altında sınıflandırılan gayrinakdi krediler tazmin edilmeden ya da nakde dönüşmeden “Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabı”nda izlenmeyecektir. Üçüncü, Dördüncü veya Beşinci Grup krediler ve diğer alacaklar altında sınıflandırılmakla birlikte henüz tazmin edilmeyen ya da nakde dönüşmeyen gayrinakdi krediler için ayrılacak özel karşılıkların banka bilançolarının pasifinde muhasebeleştirilmesine ilişkin işlemler de “Bankalarca Uygulanacak Muhasebe Standartları, Tek Düzen Hesap Planı ve İzahnamesi”nde yer alan usul ve esaslara göre yapılır.

 

e) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre, donuk alacak haline gelen tutarlar için döneme ilişkin faiz tahakkuku ve reeskontu yapılmaz. Donuk alacak haline dönüşen tutarlar için daha önce yapılmış bulunan ve tahsil edilmediği halde gelir yazılan faiz tahakkukları ve reeskontları, ilgili faiz geliri hesabı aynı tutarda borçlandırılarak muhasebe kayıtları üzerinde ters kayıtla düzeltilir veya iptal edilmesi suretiyle kapatılır. Tahakkuk ettirilen faizler borçludan nakden tahsil edilmiş ise bu tutarlar iptal edilmez. Yapılan faiz tahakkuk ve reeskontları dahil olmak üzere kayıtlı donuk kredi tutarı tamamen birinci grup teminatlar ile karşılanabilmekte ise ve donuk alacak haline dönüşen tutar için nakden tahsil edilmediği halde gelir yazılan faiz tahakkukları ve reeskontları mevcutsa, bankalar bu gelir tutarını gelir hesaplarından çıkararak doğrudan diğer pasifler altında izlenecek “Kredi ve Diğer Alacaklar Değerleme Fonu” hesabına aktarmak zorundadır. Anılan Fona aktarılarak gelir yazılmayan söz konusu tutarlara ilişkin faiz tahakkukları ve reeskontları iptal edilmez.

 

2. Bankalar, yurtdışı şubeleri tarafından kullandırılan krediler ile diğer alacaklarını, şubelerin faaliyette bulundukları ülkelerde uygulanmakta olan sınıflandırma ve karşılık ayırma ilkelerinin yanısıra, bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak sınıflandırmak ve gerekli karşılıkları ayırmak zorundadır. Şubelerin faaliyette bulundukları ülke mevzuatı ve uygulamalarına göre ayrılan karşılık miktarı, bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre ayrılması gereken karşılık miktarından daha az ise aradaki fark ilave karşılık ayrılması suretiyle tamamlanır.

 

3. a) Bankanın sahip olduğu ve değerlemeye tabi tutulan tutarları elde etme maliyetlerinin altına düştüğünde “Menkul Değerler Değer Azalma Karşılığı” ile “İştirakler, Bağlı Ortaklıklar ve Bağlı Menkul Değerler Değer Azalma Karşılığı” ayrılması zorunlu olan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları ile ortaklık paylarının, bu varlıkları çıkaranların kredi değerliliklerinde ve risk özelliklerindeki değişime ve bunların kullandıkları kredilerin durumuna bağlı olarak bu Yönetmeliğin krediler ve diğer alacakların sınıflandırılmasına ilişkin hükümleri gereğince yeniden değerlendirilerek Üçüncü, Dördüncü veya Beşinci Grup krediler ve diğer alacaklar içinde sınıflandırılması halinde, bunlar özel karşılık yükümlülüğüne tabi olur.

 

b) Ortaklık payını çıkaran kuruluş, ortaklık payını aktifinde bulunduran bankadan kredi kullanmış ise sözkonusu ortaklık payı da bu kredi ile aynı grupta sınıflandırılır. Aksi takdirde, ortaklık paylarının sınıflandırılmasında bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesindeki kriterler esas alınır.

 

c) Bu varlıkların ilgili menkul kıymet hesaplarında izlendikleri sürece ayrılmış bulunan değer düşüş karşılıkları, söz konusu varlıkların Üçüncü, Dördüncü veya Beşinci Grup krediler ve diğer alacaklar içinde sınıflandırılması halinde ayrılması gereken özel karşılıklara ilişkin hesaplara aktarılır. Menkul kıymet değer düşüş karşılıklarının tutarı, ayrılması gereken özel karşılık tutarından az ise ilave özel karşılık ayrılır. Menkul kıymet değer düşüş karşılıklarının tutarı ayrılması gerekli özel karşılık tutarından fazla ise bu karşılık tutarı özel karşılık olarak korunur. İzlendiği hesaplara bakılmaksızın, anılan menkul kıymetlerin değerlemeye tabi tutulması sonucu ayrılması gereken değer düşüş karşılığı, ayrılması gereken özel karşılık tutarından daha fazla ise özel karşılık daha yüksek olan tutar üzerinden ayrılır.

 

d) Bankanın edindiği tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları ile ortaklık paylarının fiyatlarında, bu varlıkları ihraç edenin kredi değerliliğine bağlı olmadan, makro-ekonomik nedenlerle ve münhasıran sermaye piyasalarındaki arz ve talebe bağlı olarak düşme görülmesi ve bu varlıkların fiyatlarının elde etme maliyetlerinin altında teşekkül etmesi durumunda, söz konusu varlıkların bu Yönetmelikte saptanan şekilde yeniden sınıflandırılması gerekmez.

 

4. Bankalar, bu Yönetmelik hükümleri kapsamında yapılacak sınıflandırma öncesinde, tutarı 50 milyar TL’nı aşan kredileri ve diğer alacakları ile her halde tutar olarak en büyük ilk 100 kredi veya diğer alacağa ilişkin olarak ulaştıkları kanaatleri, gerekçeleri ile beraber münhasıran rapora bağlamak ve söz konusu raporları denetime hazır bulundurmak zorundadır.

 

5. Bankalar, aylık olarak veya bu süreye bağlı kalmaksızın risk doğuran herhangi bir gelişme ortaya çıktığında, kredi verilmeden önce yapacakları kredi ve risk analizinden bağımsız şekilde kredi müşterilerinin veya borçluların niteliklerini bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde belirtilen hususlar ve kredi değerliliği bakımından inceleyerek krediler ve diğer alacakların tamamen veya kısmen yeniden sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağına karar verirler. Aylık olarak yapılacak değerlendirme, bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde yer alan gruplar altında izlenen krediler ve diğer alacaklar toplamı tutarının en az 4/5’ini ve her halde tutar olarak en büyük ilk 100 kredinin tamamını kapsayacaktır.

İstisnalar

Madde 11- İlgili kanun, kararname ve tebliğlerle teşkil edilmiş fonlardan yetkili mercilerin talimatı ile tahsis olunan ve riski aracı bankalara ait bulunmayan krediler, bankaların özel görev hesaplarında izlenen özel görev alacak tutarları, Mülga 70 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Mülga 3182 sayılı Bankalar Kanununun ilgili maddelerine göre tasfiye yoluyla başka bir bankaya intikal eden alacaklar ile 25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan işlemler için özel ve genel karşılık oranları yüzde sıfır olarak dikkate alınır.

 
Özel Finans Kurumlarınca Kullandırılan Fonlar ve Diğer Alacaklar

Madde 12-  Özel Finans Kurumlarınca kullandırılan fonlar ve diğer alacaklar  da bu Yönetmelik hükümlerine tabidir.

 

Hükümsüz Kalan Düzenlemeler

Madde 13- 4389 sayılı Bankalar Kanununun Geçici 1 inci Maddesinin (c) bendine göre yürürlüğe konulan ve 21.12.1999 tarih ve 23913(Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 99/13761 sayılı “Bankalarca Karşılık Ayrılacak Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Karar” ve bu Karara ilişkin olarak 31.03.2000 tarih ve 24006(Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bankalarca Karşılık Ayrılacak Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Karara İlişkin 1 sayılı Tebliğ” bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren hükümsüzdür.

 

Bankalarca Uygulanacak Muhasebe Standartları, Tek Düzen Hesap Planı ve İzahnamesi”nde 99/13761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına yapılan atıflar bu Yönetmeliğe yapılmış sayılır.

 

Geçici Madde - Bu Yönetmeliğin 7 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (d) bendinde ve 10 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrasında geçen “aylık olarak” ifadeleri 1.1.2002 tarihine kadar “üçer aylık” olarak uygulanır.

 

Yürürlük

Madde 14- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Yürütme

Madde 15- Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu yürütür.